Kehribar (Fosilleşmiş Çam Reçinesi) Kolye 8 mm - M364 45 cm
Kehribar (Fosilleşmiş Çam Reçinesi) Kolye 8 mm - M364
Kehribar taşının faydaları:
Gerdanlık olarak kullanılırsa boğaz ve Tiroid bezi iltihaplarını yok eder, guatrın oluşmasın önler, oluşmuşsa önce büyümesini durdurur ve sonra küçülterek ortadan kaldırır.
Kulak ağrılarını iyileştirir.
Böbrek, mesane ve dalağı temizler, sağlıklı çalışmasını sağlar.
Astım, bronşit gibi solunum yolları hastalıklarını önler, oluşmuşsa iyileştirir.
Alerjileri önler ve iyileştirir.
Enfeksiyonun yayılmasını durdurur.
Tüm ağrı sorunlarında iyileştiricidir. Ağrı (sancı) bulunan beden bölümlerine sürüldüğünde ağrıyı azaltır. Özellikle romatizmal ağrılarda etkilidir.
Kısa tarihçesi:
Antik Romada çeşitli hastalıklara karşı (akıl hastalıkları) koruyucu olarak kullanılmıştır. Kehribar tozu ile bal karışımının boğaz, kulak ve göz rahatsızlıkları için, suyla içilen kehribar tozunun ise mide hastalıklarına iyi geldiği düşünülmekteydi. Fars bilim adamı İbni Sina, kehribarı birçok hastalığa ilaç olarak niteliyordu. Doğu ülkelerindeki inanışa göre, kehribar dumanı ruhu güçlendiriyor ve cesaret veriyordu.
Çin'de, succinic asit ve haşhaşdan yapılan şurup sakinleştirici ve ağrı kesici olarak kullanılıyordu. Orta Çağ'da, sarılığın iyileştirilmesi için kehribar taneleri taşınırdı. Vücut zayıflığına ve cildin sağlıksız rengine bu sarı taşın sihirli güçlerinin engel olacağına inanılıyordu. Doğumu çabuklaştırdığı, yılan ısırmalarına, diş ağrısına, romatizmaya çare olduğu düşünülüyordu. Oleum Succini (Kehribar yağı), balsamum succini (Kehribar balzamı), extractum succini (Kehribar ekstresi) o dönemlerde reçetelerde sık sık kullanılmıştır. Prusyalılarda böbrek taşı rahatsızlıkları için kehribar reçetelerini kullanmışlardır.
Litvanya'da ölen kişinin ardından kehribar tütsü yakılarak, şeytani ruhların bedenden uzaklaşmasına ve iyi ruhların çağrılmasına çalışılırdı. Yeni doğan bebeklerin ise tütsülenerek hızlı büyüyüp yetişmesine, yeni evlilerin ise mutlu yaşayıp, savaşa giden erkeklerin zaferle dönmelerinin sağlanmasına çalışılırdı. I. Dünya Savaşı'na kadar kehribar hala bazı hastalıkların tedavisinde kullanılmaktaydı.
Kaynaklar: Hasan KOCABAŞ, Wikipedia.