-->
Türk Edebiyatında modern anlamda kısa öykünün de kurucusu sayılan Samipaşazade Sezai, Sergüzeşt adlı romanında Tanzimat döneminde Kafkasyadan kaçırılarak İstanbula getirilip satılan bir kızın yaşamını anlatır. İlk satıldığı evin hanımı tarafından Dilber adı verilen kız, hor görüldüğü, ezildiği için o evden kaçar; ancak yeniden eski sahiplerine verilir; yaşamı boyunca birkaç kez esir olarak satılır. Farklı evlerde farklı yaşam biçimleri içinde Dilberin başından geçenlerin işlendiği Sergüzeşt, Tanzimat edebiyatının romantizminden gerçekçiliğe yöneldiği dönemde yazılmıştır. Bu nedenle her iki akıma has dil ve biçem özelliklerini yansıtır. "İlk dönem romanlarımız içinde kurgusu ve anlatımıyla bir aşama kabul edilen romanlardan biri de Sergüzeşt'tir. Türk romanında metin üzerinden çözümleyici eleştiri anlayışının ilk örneğini veren Mizancı Murad, yayımlanır yayımlanmaz Sergüzeşt için kaleme aldığı değerlendirme yazısında, romanın en çarpıcı yönünün yapı bütünlüğü olduğunu söyler. Devrin hastalığı olan konu dışına çıkmak zaafı yoktur burada. Daha da önemlisi, yazarın romanı kendisini yansıtan bir ayna olarak değil, bir mimar/mühendisin inşa ettiği bina gibi kurmuş olmasıdır. Yazarı metnin dışında tutmak isteyen bu anlayış Türk romanı için önemli bir adımdır." Handan İnci
| Yayınevi | Say Yayınları |
| Basım Yılı | 2016 |
| Baskı | 5 |
Samipaşa Sezai (1860-1936) İstanbul'da doğdu. Çeşitli Ülkelerde büyükelçi olarak görevalmıştır. Mesleği gereği Ingiliz ve Fransız Edabiyatlarını yakından öğrendi. Önemli eseri olan sergüzeşt 1888 yılında yayınlandıgında işlediği tema nedeniyle saray ve çevresini oldukça rahatsız etmiştir. Bir aşk romanı olan Sergüzeşt, 1880 yıllarının hayat tarzından ve günlük yaşantısından önemli kesitler sunarken, esaret ve hürriyet kavramlarının bir kez daha sorgulanmasını ister bizden. Sergüzeşt'te esir çerkez kızı Dilber'le, zengin konağın sahibi Celal Beyarasında çok kısa bir zamanda başlayan ve biten aşkın izleri görülür. Yazar, insan ruhunun çaresizlik karşısında takındığı tavrın doğal davranışlarını, güçlü bir duygusal düzlemde okuyucuya başarılı bir şekilde aktarmıştır. O dönemde geçerli olan fedakarlık, güven, dürüstlük ve vatan sevgisi gibi kavramların sancılı göreceliğinin neden olduğu haksızlığa dikkat çeker ... Roman, küçük esir bir kızın tertemiz aşkını tutkulu bir biçimde işlerken, özellikle aşkın karşı konulmaz yüceliğini anlatması bakımından da tüm dikkatleri üzerinde topluyor ...
| Yayınevi | Maviçatı Yayınları |
| Basım Yılı | 2016 |
| Baskı | 1 |
| ISBN | 9786059676199 |
Samipaşa Sezai (1860-1936) İstanbul'da doğdu. Çeşitli Ülkelerde büyükelçi olarak görevalmıştır. Mesleği gereği Ingiliz ve Fransız Edabiyatlarını yakından öğrendi. Önemli eseri olan sergüzeşt 1888 yılında yayınlandıgında işlediği tema nedeniyle saray ve çevresini oldukça rahatsız etmiştir. Bir aşk romanı olan Sergüzeşt, 1880 yıllarının hayat tarzından ve günlük yaşantısından önemli kesitler sunarken, esaret ve hürriyet kavramlarının bir kez daha sorgulanmasını ister bizden. Sergüzeşt'te esir çerkez kızı Dilber'le, zengin konağın sahibi Celal Beyarasında çok kısa bir zamanda başlayan ve biten aşkın izleri görülür. Yazar, insan ruhunun çaresizlik karşısında takındığı tavrın doğal davranışlarını, güçlü bir duygusal düzlemde okuyucuya başarılı bir şekilde aktarmıştır. O dönemde geçerli olan fedakarlık, güven, dürüstlük ve vatan sevgisi gibi kavramların sancılı göreceliğinin neden olduğu haksızlığa dikkat çeker ... Roman, küçük esir bir kızın tertemiz aşkını tutkulu bir biçimde işlerken, özellikle aşkın karşı konulmaz yüceliğini anlatması bakımından da tüm dikkatleri üzerinde topluyor
| Yayınevi | Maviçatı Yayınları |
| Basım Yılı | 2016 |
| Baskı | 1 |
| ISBN | 9786059372114 |
Samipaşazade Sezai'nin 1888'de yayımladığı Sergüzeşt'i 1970'li yıllarda ilk okuduğumda Kafkasya'dan kaçırılıp İstanbul'daki bir aileye ticari bir meta gibi satılan dokuz yaşındaki Dilber'in göz yaşartan ve intiharla sonuçlanan ibretlik macerasını heyecanla ve şaşkınlıkla takip etmiştim. Bu roman beni derinden etkilemiş, kelimenin tam anlamıyla sarsmıştı. Kendime: Hayret, Osmanlıda kölelik var mıydı?" diye sorduğumu hatırlıyorum. Üniversite edebiyat eğitimi aldığım yıllarda aynı romanı daha bilinçli ve dikkatli okuyunca eserin niçin 100 Temel Eser'den biri olarak seçildiğini daha iyi anladım. Sergüzeşt'in temel eser sayılmasının iki önemli özelliği vardır. Birincisi; edebiyat tarihimizde "cariyelik" kurumunu eleştirel bir bakış açısıyla ele alan ilk ?ve galiba son- roman oluşudur. İkinci olarak da şunu söyleyebiliriz: Tanzimat döneminde sanat ve edebiyatta romantizm ekolü hâkimdi, Sergüzeşt'te romantik ve realist öğeler iç içedir; kısaca bu roman Romantizm'den Realizm'e geçiş eseri kabul edilir. Sergüzeşt, ibret alarak bir solukta okuyacağınız mükemmel bir roman.
| Yayınevi | Boramir Yayınları |
| Basım Yılı | 2016 |
| Baskı | 1 |
O günlerde coşarak akan Nil'in suları ayaklarının ucuna dokunarak geçiyor, o her dokunuşta etrafına bakıyordu. Galiba son kez söyleyecek bir sözü, verecek bir sırrı vardı. Fakat kime söylemeliydi? Nehir çok acımasız! Ağaçlar duygusuz! Bulutların arasında büsbütün kurtulmaya çalışarak gitmeye hazırlanan ay kayıtsız! Ruhu duruldukça vücudu sessizliğe bürünüyordu. Şimşek gibi ani olarak gelip giden Nil'in o soğuk, öldürücü girdapları, Doğunun gökleri gibi saf ve masum olan Dilber'i birkaç kez kendine doğru çektikten sonra, artık içine almıştı. Nehir üzerine sırtüstü çıkarak, gecenin sessizliği içinde akıntılara kapılmış Dilber'in uzun saçları, suların üzerinde dalgalanmakta ve ayın ışığı o renksiz yüzün her isteğini, ümidini ve emelini terk etmiş yüzünü aydınlatmaktaydı. Üzerinde hüzünlü bir ifadeden başka şey olmayan bu yüzde, bütün acıların, isteklerin ve sevgilerin söndüğü görünüyordu. Acaba Nil'in bu müthiş, bu öldürücü girdap ve coşkun suları, bu zavallı Dilber'i, bu mutsuz esiri nereye götürüyor?... Elbette hürriyetine!..
| Yayınevi | Serüven Kitap |
| Basım Yılı | 2015 |
| Baskı | 1 |
| ISBN | 9786051800271 |
İntizara kalmadı bak iktidar Kûşe-i uzlette oldum ihtiyar İntizarım hep vatan ikbalidir Kaldı bir düşman elinde tarumar Bu vatanda gördüğüm her gün benim Ah-u efgan ile hâl-i intizar Karşı durdum lütfuna, tehdidine Mertlikle işte ettim iştihar
| Yayınevi | Mutena Yayınları |
| Basım Yılı | 2015 |
| Baskı | 1 |
| ISBN | 9786059918398 |
İntizara kalmadı bak iktidar Kûşe-i uzlette oldum ihtiyar İntizarım hep vatan ikbalidir Kaldı bir düşman elinde tarumar Bu vatanda gördüğüm her gün benim Ah-u efgan ile hâl-i intizar Karşı durdum lütfuna, tehdidine Mertlikle işte ettim iştihar
| Yayınevi | Araf Yayınları |
| Basım Yılı | 2015 |
| Baskı | 1 |
| ISBN | 9786059078344 |
Sergüzeşt, hürriyetin veyahut esaretin ne demek olduğunu ve bu topraklardaki karşılıklarının zamanla nasıl ve ne yönde değiştiğini düşünmemizi mümkün kılıyor. Eser, 'diğerlerinin algılarına riayet etmek' ile 'insanın yüksek hisleri' arasındaki sıkıntılı ilişkinin mahiyetini derinlemesine bir dil kuvvetiyle mütalaa etmekte ve bu suretle okuru hislerin, anıların ve düşüncenin arasında deveran ettirmektedir.
| Yayınevi | Papersense |
| Basım Yılı | 2014 |
| Baskı | 1 |
| Çeviren | Hacer Kılıçaslan |
| ISBN | 9786051604053 |
Klasikler, ölümsüz olmadıkları için değil sürekli okundukları için de değerlidir. Bizim klasiklerimiz başlangıçta bazı eksiklik ve acemilik taşısalar bile bu onların kurucu olma özelliklerini değiştirmez. Dil kadar hayat da yeniden kurulur onlarda. Dünkü nesiller tarafından ağır aksak da olsa okunan, sevilen ve hayatımızın bir parçasına dönüşen bu eserler bir kez daha ve günün zevkleri ve tercihleri gözetilerek çıkıyor gün yüzüne. Okundukça sevilecek bu eserler dünü selamladığı kadar geleceği kurmaya aday. Aşk, dil, kurgu bütün saflığıyla göz kırpıyor. Yeniden... Klasikler içinde Sergüzeşt pek çok açıdan özel hiç yerde duruyor. Duygusal yoğunluğuyla Servet-i Fünun romanının doğuşuna uygun bir atmosfer yarattığı gibi, sunduğu trajik hikâyeyle acıma duygusu uyandırarak okuru, önemli toplumsal meseleler üzerine düşünmeye, ezen-ezilen ayrımını oluşturan koşulları irdelemeye ve geçmişteki "yanlış" uygulamalarla hesaplaşmaya davet ediyor.
| Yayınevi | Kapı Yayınları |
| Basım Yılı | 2014 |
| Baskı | 2 |
| ISBN | 9786054683796 |
Kafkasya'dan başlayarak Mısır'a kadar uzanan bir esaret hikayesini anlatan Sergüzeşt, Tanzimat dönemi düşünce sistemini ve kölelik kurumunu eleştiren bir üsluba sahiptir. Romanın yazarı Samipaşazâde Sezai, Dilber'in hüzün dolu sergüzeştini, sevgilisi Celâl Beyin Dilber'e kavuşmak yaptıklarını, her ağlayan insanı sevgilisi sanmasını ve Dilber'in Mısır'da kapatıldığı yerden kendisini içten içe seven harem ağası Cevher tarafından kurtarılmasını oldukça akıcı ve etkileyici bir üslupla anlatır. Hayatı boyunca satılan, ezilen, oradan oraya bir eşya misali götürülen Dilber'in hikayesiyle, aslında insanın hayvan gibi alınıp satılamayacağı, esir dahi olsa her insanın duyguları hayalleri ve en önemlisi de bir kalbi olduğu, Osmanlının batılılaşmış burjuva sınıfının eleştirili esaret kurumuna bakış açısı ve yaşlı kuşakla genç kuşağın çatışması anlatılmaktadır.
| Yayınevi | Kaldırım Yayınları |
| Basım Yılı | 2014 |
| Baskı | 1 |
| ISBN | 9786054467488 |
İlk gençlik heyecanlarıyla okunan kitapların etkisini, o ilk okumanın verdiği benzersiz hazzı unutmak mümkün mü? İletişim ve bilgi edinme imkânlarının son hızla arttığı bir çağda, gençlerimizi ve çocuklarımızı kitapların dünyasıyla buluşturmak eskisi kadar kolay olmasa gerek. Bu anlamda, Millî Eğitim Bakanlığının ilköğretim ve ortaöğretime yönelik 100 Temel Eser seçimi; öğrencilere, velilere ve öğretmenlere, kısacası kültür dünyamıza katkıda bulunacak herkese yararlı olacak niteliktedir.
| Yayınevi | Elips Kitap |
| Basım Yılı | 2014 |
| Baskı | 7 |
| ISBN | 9786054138203 |
Rus şirketinin Batumdan gelen ticari vapuru Tophane önlerinde demirledi. Vapurun gelmesini sandallarda sabırsızlıkla bekleyen birkaç kişi hemen güverteye atladı. Bunlardan biri uzun boylu, geniş omuzlu, siyah seyrek bıyıklıydı; etekleri ayaklarına kadar uzun, beli gayet dar bir Çerkez paltosu giymişti. Başında kendi milletine özgü bir ka l p a k, elinde gümüş saplı bir kırbaç buluna Çerkeze Hoşgeldiniz, dedi, cariyeler nerede? Evinden ve yurdundan acımasızca koparılan küçük Çerkes kızı Dilber, bir esir gemisine bindirilerek İstanbula getirilir ve bir konağa satılır. Bu konak küçük Dilberin yeni zindanıdır bundan böyle. Samipaşazade, 1888de yayınlanan Sergüzeşt romanında, o yıllarda rağbet gören esaret konusunu işlemiş ve esaretin insanlık dışı olduğunu gözler önüne sermiştir.
| Yayınevi | Antik Yayınları |
| Basım Yılı | 2014 |
| Baskı | 3 |
Kafkasya'dan kaçırılıp esir olarak İstanbul'daki konaklara satılan hor görülen esir Dilber Asaf Paşa Konağı'mn küçük beyi Celal'e aşık olur. Celal Bey de Dilber'e aşıktır. Fakat arada engeller vardır. Bakalım bu iki genç aşık tüm engelleri aşıp kavuşabilecek midir? Türk edebiyatının ilk gerçekçi romanı olarak kendine yer edinen Sergüzeşt dramatik yapısıyla farklı bir serüvenin kapılarını aralıyor.
| Yayınevi | Antik Okul Klasikleri |
| Basım Yılı | 2014 |
| Baskı | 1 |
| ISBN | 9786054840205 |
O gece Çerkez o evde kaldı ve üç gün denenmek şartıyla üçünün de pazarlığı bitti.Bu evde kızlar geceleri bir odaya toplanıp, birbirleriyle konuşurlardı; fakat çok gülmek, Çerkezce konuşmak yasaktı ve bir müşteriye gidip de her ne sebepten olursa olsun beğenilmeyerek gelen esirlere on-on beş kırbacın vurulması kaçınılmazdı. Bu eve gelişlerinin üzerinden henüz birkaç hafta geçmişti ki bir sabah Hacı Ömer p küçük Çerkez esire: "Hadi, kalk gideceğiz." dedi. Çocuk kendi yaşındaki çocuklara özgü bir hareketlerle hemen yerinden kalktı. Koşarak beraber geldiği kızlardan birinin boynuna sarıldı. Birbirlerine sarılıp ayrıldıkları zaman çocuğun gözlerinde o küçük ruhunun acı ifadesi olarak birkaç damla yaş gözüktü; sonra aniden hayatın ıstırap yükünü omuzlarında hissetmeye başlayan adamlar gibi mini mini kaşlarını çatarak, ciddî, etkileyici, düşünceli bir yüzle esircinin o iri ellerinden tutarak evden çıktılar.
| Yayınevi | Anonim Yayıncılık |
| Basım Yılı | 2014 |
| Baskı | 1 |
| ISBN | 9799944353136 |
Edebiyatımızın bütün klasik değerlerini okuyucularımızla buluşturmak istiyoruz. Klasik eserler bir milletin varlık mühürleridir. Silinmesi ya da unutulması birvatan toprağının kaybı kadar büyüktür. Kurgan Edebiyat bu bilinçle hareket etmekte ve Türk edebiyatının definelerini gün yüzüne çıkarmak amacını samimiyetle taşımaktadır. Kurgan Edebiyat bütün değerlerimizi olduğu gibi edebi mirasımızı da müzeleştirmekya da kütüphanelerimizin görünmez raflarına terk etmemek için onu bugüne uyarlayarak büyük bir kültürel hizmeti yerine getirdiğine inanmaktadır. Kalabalığı millet yapan her şeyden önce onun edebiyatıdır. Kurgan Edebiyat dostları milletimizin beyin ve gönül ürünlerini okuyucularla buluşturmaktan büyük onur duyar.
| Yayınevi | Kurgan Edebiyat |
| Basım Yılı | 2013 |
| Baskı | 1 |
| ISBN | 9789752678156 |
Sergüzeşt, dokuz yaşında Kafkasyadan kaçırılıp esircilerin eline düşen Dilberin hüzünlü hikayesini anlatır. Evinden uzak bir köle hayatı yaşayan Dilber, değişik konaklarda yaşadığı serüvenlerden sonra Asaf Paşanın konağına satılır. Burada, paşanın oğlu Celal ile tanışan genç halayık ve eğitimli ve iyi kalpli bu gence aşık olur. Celal de Dilberin duygularını karşılıksız bırakmaz, ancak bu aşkın farkında olan yalnızca onlar değildir. Aynı zamanda köleliğe karşı toplumsal bir eleştiri niteliği de taşıyan roman Türk edebiyatında romantizmden realizme geçişin ilk eseri olarak kabul edilir.
| Yayınevi | Mitra Yayınları |
| Basım Yılı | 2012 |
| Baskı | 1 |
| ISBN | 9786055752453 |
Dokuz yaşında Kafkasya'dan kaçırılıp esircilerin eline düşen Dilber, en sonunda Asaf Paşanın konağına satılmıştır. O konakta eğitim görür, hatta Fransızca öğrenir. Avrupa'da okumuş, ressam, iyi kalpli bir genç olan Celal, Asaf Paşanın oğludur, Dilber'e aşık olur. Annesi, bu sevginin farkına varınca, oğlunu bir esir parçasından kurtarmak ister...
| Yayınevi | Athena Yayınları |
| Basım Yılı | 2011 |
| Baskı | 1 |
| ISBN | 9789758870335 |
Sâmipasazâde Sezai Sergüzestte, küçük yasta Kafkasya'dan Istanbul'a esir olarak getirilen Dilber'in degisik konaklarda yasadigi yürek burkan serüvenini anlatir. Harputlu Mustafa Efendi'nin konaginda küçük bir hizmetçi kiz olan Dilber; Celâl Bey'in önce oyalanacak bir köle, sonra sevgili olarak gördügü Dilber; Misirli zenginin konaginda ise odalik olmaktansa ölümü göze alan Dilber... Bu türden bir anlatim yazinimizda ilktir. Sergüzest: Romanimizda gerçekçilige geçisin olgun bir örnegi
| Yayınevi | Bordo Siyah Yayınları |
| Basım Yılı | 2010 |
| Baskı | 1 |
| ISBN | 9786055588250 |
Kafkaslardan küçük yaşta köle olarak İstanbul 'a getirilen bir kız çocuğu. Satıldığı konaklarda eziyet içinde yetişir. Tam rahat edebileceği bir konağa satıldığında köle kız konağın delikanlısına aşık olursa ne olur? Delikanlı da köleye aşık olabilir mi? Üstelik statü budalası bir ailesi varken. Kader ağlarını küçük Çerkez kız için örmektedir. Kafkaslardan İstanbula ve İstanbuldan Mısıra uzanan sürükleyici bir öykü. Genç ve güzel bir kızın yıllar yılı hayallerini süsleyen genç kızlık emellerini gerçekleştirmesi, Tanrı tarafından bağışlanmış en doğal hakkı, o güzelliği ve gençliği de en büyük ayrıcalığı değil midir?... Herkes durgunluğa kavuştuktan sonra evlenecekse o güzel kız bu doğal hakkını nereden arasın?
| Yayınevi | Okunası Kitaplar |
| Basım Yılı | 2009 |
| Baskı | 1 |
| ISBN | 9789758759804 |
Sami Paşazade Sezai´nin 1888´de yayınlanan bu romanda, esaret konusunun anlatıldığı kitabın kahramanı, Kafkasya´dan getirilip konaklarda halayık olarak çalıştırılan DİLBER´dir. Bu roman, halkı eğitmeyi köhneleşmiş kurumlan ve düşünceleri değiştirmeyi amaçlayan, tanzimat dönemi, düşünce sisteminin kölelik kurumuna yönelttiği toplumsal bir eleştiridir. Sergüzeşt eski dilde macera anlamına gelir. Yayınevimiz günümüz türkçesi ile yayınlamıştır. Milli Eğitim Bakanlığı´nın yüz temel eser arasında yer almaktadır.
| Yayınevi | Yuva Yayınları |
| Basım Yılı | 2008 |
| Baskı | 1 |
| ISBN | 9789755170435 |
Daha 8-9 yaşlarındayken Kafkasya'da esir alınarak İstanbul'a getirilen Dilber, olanca iç güzelliği, iyi kalpliliğine rağmen hiç de hak etmediği muamelelere maruz kalan bahtsız bir genç kızdır. Kör talihini tersine çevirecek olaylar ise insanların iki yüzlülüğü, kibiri ve kötü kalpliliği yüzünden engellenir... Türk edebiyatının kilometre taşlarından olan "Sergüzeşt", her Türk gencinin mutlaka okuması gereken edebi bir değere sahiptir.
| Yayınevi | Fide Yayınları |
| Basım Yılı | 2008 |
| Baskı | 1 |
| ISBN | 9789944432245 |
Sergüzeşt romanında Türk okuyucunun ilgi duyduğu esaret konusu ele alınır. Dilber Kafkasyadan Türkiyeye getirilmiş genç bir kızdır. Halayık olarak çalıştığı konaklarda çeşitli zorluklarla karşılaşır. Samipaşazâde Sezai Dilberin Kafkasyada başlayıp Mısıra kadar uzanan hüzün dolu sergüzeştini anlatır. Sevgilisi Celâl Beyin Dilbere kavuşmak için önüne gelene onu sorması, her ağlayan insanı sevgilisi sanması, Mısırda kapatıldığı yerden kendisini içten içe seven harem ağası Cevher tarafından kurtarılması insanı etkileyici bir biçimde kaleme alınmıştır. Türk okuyucusunun ilgisi sebebiyle birçok yayınevi tarafından basılan eser Millî Eğitim Bakanlığı tarafından öğrencilere okutulması tavsiye edilen 100 Temel Eser arasına da girmiştir. Bu neşirde eserle ilgili özgün çalışmalara yer verilmiş ve 100 Temel Eser projesine ışık tutacak türden çalışmalara zemin hazırlanmıştır.
| Yayınevi | Bilge Kültür Sanat |
| Basım Yılı | 2005 |
| Baskı | 1 |
Orijinal karton kapağında.
| Yayınevi | Akademi Kitabevi |
| Basım Yılı | 1999 |
| Hazırlayan | Ãerife Baþ |