İlkokul son sınıfta Köroğlu ile tanıştım; kitabını okumuş filmini de aynı yıl izlemiştim. Ardından beni çok etkileyen bir başka eser; Yaşar Kemal’in İnce Memed’i olmuştur. Ortaokulu bitirdiğim 1976 yılında ise şövalye romanları ile tanışmış oldum. 10 ciltlik 3 kuşak şövalyeleri anlatan Pardayan serisini bir haftada soluk almadan okudum. O yıllarda şimdiki gibi iki cildi birden yayınlanmadığı için Don Kişot’un özet baskısını okudum. Zaten çoğumuz için gençlik yıllarında okunan Don Kişot genellikle bir çocuk romanı olarak bilinirdi. Yine de beni etkilemeyi başarmıştı yel değirmenlerine savaş açan bu mahzun yüzlü şövalye.
Don Kişot konulu yabancı dilde kitaplar, yerli baskı kitaplar, biblolar ve diğer materyallerden oluşan koleksiyonumu ayrı başlıklar halinde paylaşmak umarım bana kattığı gibi sizlere de keyif katar.