#3392506000824 Kitap Edebiyat, Kurgu Şiir Türk Edebiyatı

Memleketimden İnsan Manzaraları; Şiirler 5

Kitap Edebiyat, Kurgu Şiir Türk Edebiyatı
#3392506000824

Memleketimden İnsan Manzaraları; Şiirler 5

Durumu
Yeni
Kargo
Alıcı Öder
Fiyat
% 20
480,00 TL
600,00 TL
Adet
Stokta 1 adet var.
Sepete Ekle
Yayınevi
Yapı Kredi Yayınları YKY
Basım Yılı
2018
Baskı
38
ISBN
9789750803772
Sayfa Sayısı
537
Cilt Durumu
KARTON KAPAKLI
Dil
Türkçe

Altu Kitabevi (4.7/5) Soru Sor

376 alışverişte başarı oranı % 100.
1.000 TL ve üzerinde kargo ücretsiz

Eser Bilgisi

Türk şiirinin çizgisini değiştirmiş, çok yönlü, evrensel boyutlu bir şair ve yazarın bu basım için yeniden gözden geçirilmiş, kaynak metinler esas alınarak düzeltilmiş "külliyatı"... Tadımlık Haydarpaşa garında 1941 baharında saat on beş. Merdivenlerin üstünde güneş yorgunluk ve telaş. Bir adam merdivenlerde duruyor bir şeyler düşünerek. Zayıf. Korkak. Burnu sivri ve uzun yanaklarının üstü çopur. Merdivenlerdeki adam Galip Usta tuhaf şeyler düşünmekle meşhurdur : Kâat helvası yesem her gün diye düşündü 5 yaşında. Mektebe gitsem diye düşündü 10 yaşında. Babamın bıçakçı dükkânından Akşam ezanından önce çıksam diye düşündü 11 yaşında. Sarı iskarpinlerim olsa kızlar bana baksalar diye düşündü 15 yaşında. Babam neden kapattı dükkânını? Ve fabrika benzemiyor babamın dükkânına diye düşündü 16 yaşında. Gündeliğim artar mı? diye düşündü. 20 yaşında. Babam ellisinde öldü, ben de böyle tez mi öleceğim? diye düşündü 21 yaşındayken. İşsiz kalırsam diye düşündü 22 yaşında. İşsiz kalırsam diye düşündü 23 yaşında. İşsiz kalırsam diye düşündü 24 yaşında. Ve zaman zaman işsiz kalarak İşsiz kalırsam diye düşündü 50 yaşına kadar. 51 yaşında İhtiyarladım dedi, babamdan bir yıl fazla yaşadım. Şimdi 52 yaşındadır. İşsizdir. Şimdi merdivenlerde durup kaptırmış kafasını düşüncelerin en tuhafına : Kaç yaşında öleceğim? Ölürken üzerimde yorganım olacak mı? diye düşünüyor. Burnu sivri ve uzun. Yanaklarının üstü çopur. Denizde balık kokusuyla döşemelerde tahtakurularıyla gelir Haydarpaşa garında bahar. Sepetler ve heybeler merdivenlerden inip merdivenleri çıkıp merdivenlerde duruyorlar. Polisin yanında bir çocuk tahminen beş yaşında iniyor merdivenleri. Nüfusta kaydı yok fakat ismi Kemal. Merdivenleri bir heybe çıkıyordu bir halı-heybe. Merdivenlerden inen Kemal yapayalnızdı kundurasız ve gömleksiz ortasında kâinatın. Açlığından başka bir şey hatırlamıyor bir de hayal meyal karanlık bir yerde bir kadın. Merdivenleri çıkan heybenin kırmızı, mavi, siyahtı nakışları. Halı-heybeler ata, katıra, yaylıya binerlerdi eskiden, şimdi şimendifere biniyorlar. Merdivenleri bir kadın iniyor. Çarşaflı şişman Adviye Hanım. An-asıl Kafkasyalı. 1311de kızamık 1318de gelin oldu. Çamaşır yıkadı. Yemek pişirdi. Çocuk doğurdu. Ve biliyor ki öldüğü zaman bir şal koyacaklar tabutuna selâtin camilerinden. Bir damadı imamdır. Merdivenlerin üstünde güneş bir baş yeşil soğan ve bir insan : Ahmet Onbaşı. Balkan Harbinde gitti. Seferberlikte gitti. Yunan Harbinde gitti. Ha dayan hemşerim sonuna vardık sözü meşhurdur. Merdivenlerden bir kız çıkıyordu. Çorapta çalışır. Tophane caddesi, Galata. Âtifet on üç yaşındadır. Galip Usta baktı Âtifete, Evlenseydim eğer torunum olurdu bu kadar diye düşündü. Çalışırdı, bana bakar diye düşündü. Sonra birdenbire aklına Şevkiye geldi. Eminin kızı. Mavi mavi gözleri vardı. Geçen sene daha âdet görmeden Şahbazın arsasında bozmuşlardı. Sepetler ve heybeler merdivenlerden inip merdivenleri çıkıp merdivenlerde duruyorlar. Ahmet Onbaşı yine askerdi yetişti halı-heybeye. Öptü elini. Halı-heybe ve mavi mintan, palto, siyah şalvar ve keten lastik iskarpinler, fötür şapka, sakal, ve lahurî şal kuşak onbaşının omzunu okşayarak : Hayıflanma birkaç kalem borç için dedi, hane halkını sıkıştırmayız. Yalnız biraz faiz biner. Haydarpaşa koyunda martılar inip kalkıyor denizde leşlerin üstünde. İmrenilir şey değil martıların hayatı. Garın saatı üçü beş geçiyor. Siloların orda buğday yüklüyorlar İtalyan bandıralı bir şilebe. Ayrıldı onbaşıdan halı-heybe gara girdi. Merdivenlerde güneş yorgunluk ve telaş ve bir altın başlı kelebek ölüsü var. Kocaman insan ayaklarına aldırmadan bembeyaz, upuzun taşın üstünde taşıyor karıncalar kelebeğin ölüsünü. Adviye Hanım sokuldu polis efendiye. Bir şeyler konuşuldu. Okşadı çocuk Kemali. Ve hep beraber karakola gittiler. Ve her ne kadar bir daha görülmeyecekse de hayal meyal karanlık bir yerlerde hatırlanan kadın çocuk Kemal yapayalnız değil artık ortasında kâinatın. Bir parça bulaşık yıkayıp biraz su taşıyacak ve Adviye Hanımın dizi dibinde yaşayacak.

Memleketimden İnsan Manzaraları; Şiirler 5, Nâzım Hikmet Ran tarafından kaleme alınmıştır. Kitap 2018 yılında Yapı Kredi Yayınları YKY tarafından 9789750803772 ISBN kodu ile yayınlanmıştır. Satışta olan kitap, yayınevinin 38. baskısıdır. 537 sayfadır. Memleketimden İnsan Manzaraları; Şiirler 5 adlı eser Türkçe dilindedir.

Kitap KARTON KAPAKLI cilt bilgisi ile 2 ay önce eklenmiştir.

Memleketimden İnsan Manzaraları; Şiirler 5 adlı eser, Kitap > Edebiyat, Kurgu > Şiir > Türk Edebiyatı kategorisinde Yeni olarak satıştadır.

Kondisyon: Yeni

Ürün kondisyonları ürün açıklamalarında belirtildiği ve/veya ürün fotoğraflarında görüldüğü gibidir. Açıklamada yer alan veya fotoğrafta görülen üründen farklı nitelikte bir ürün gönderilmesi halinde siparişin iadesi/iptali kitantik.com güvencesi ile sağlanabilmektedir.

Kargo Ödeme Durumu
Alıcı Öder

Ürün Altu Kitabevi tarafından, HepsiJET Kargoyla gönderilecektir. Kargo ücreti 90.00 TL dir ve sipariş anında ödenir. Aynı mağazadan veya ortak kargo anlaşmalı mağazalardan bu ürünle birlikte alacağınız diğer ürünler için ek kargo ücreti ödemezsiniz.

Altu Kitabevi - Mağaza Hakkında

Altu Kitabevi olarak eski bir dergi yayımcısı, yayınevi ve kitabeviyiz. Kitaplarımız yeni ve ikinci el olmak üzere kondisyon bölümünde belirtilen gibidir. Siparişleriniz titizlikle paketlenir ve aynı gün içinde kargoya verilmesine özen gösterilir. Kitaplarımızı yüklemeye devam ediyoruz. Kitapla ilgili her türlü sorunuzu mesaj göndererek sorabilirsiniz. 


Ürünün diğer satışları aranıyor..

Mağaza Yorumları

İşleniyor