Eser Bilgisi

PATHOS’UN ON SAYILIK YOLCULUĞU 2019 yılının Ocak ayından bu yana 1984 Yayınevi tarafından yayımlanan edebiyat, sanat ve felsefe dergisi PATHOS dördüncü yayın yılına onuncu sayısıyla merhaba dedi. Editörlüğünü Demir Büyüközkan’ın, sanat yönetmenliğini Ekin Urcan’ın yürüttüğü dergi, her zaman olduğu gibi zengin içeriği, dikkat çeken tasarımı ve nitelikli yazarlarıyla arşivlik, özgün bir yayın olma özelliğini koruyor görünüyor. Pathos, henüz ilk sayında Hans Bellmer ve Kazimir Maleviç dosyalarıyla plastik sanatlara geniş ölçüde yer vereceğinin işaretlerini vermişti. Geçtiğimiz günlerde raflardaki yerini alan No.10 da, Özlem Kalkan Erenus’un Alman ekspresyonizminin öncü ismi Ernst Ludwig Kirchner üzerine yazısıyla başlıyor. Hatırlatmak gerekirse, Erenus Pathos’taki yazılarına Berlin Kolajcıları (No.2, Mayıs-Haziran 2019) ile başlamıştı. George Grosz’un konuk edildiği aynı sayıda, yine Erenus gibi, değerli yazar Taner Ay da dergi ekibine katılmıştı, -sonrasında Edward Hopper, Balthus dosyalarına birlikte imza atacaklardı. Pathos okurlarının Özlem Kalkan Erenus’un kaleminden okudukları diğer denemeler ise Marcel Duchamp, Constantin Brankuşi, Nicolas de Stael üzerineydi. Pathos’un, onuncu sayısıyla birlikte sayfa düzeninde bir değişikliğe gittiğini görüyoruz. Klasik olarak şiir ile başlayıp öykü ve deneme türleriyle devam eden dergi, bu kez açılışı sanatla yapmış. Kirchner yazısının ardından, üçüncü sayıdan itibaren derginin yazarları arasında yer alan Özgür Taburoğlu’nun “John Locke: Duyulur dünyanın önceliği” denemesi yer alıyor. Türkiye’nin en saygın ve üretken felsefecileri arasında gösterilen Taburoğlu’nun denemesi, “Duygu Haritaları” adını verdiği yazı dizisinin üçüncü bölümü olarak karşımıza çıkıyor. (Meraklısına bir not olarak; yazarın öncesinde Descartes ve Leibniz üzerinde yazdığını, -edindiğimiz bilgilere göre- dizinin bir sonraki konuğunun Spinoza olacağını ekleyelim). Taburoğlu’nu, yine derginin demirbaş yazı kadrosunun en kıdemli ve en değerli isimlerinden Mehmet Ergüven takip ediyor. Burada itiraz gelmeyecek bir önermeden bulunalım; hiç kuşkusuz Ergüven, ülkemizde ender rastlanan derinlikte ve nitelikte birikime sahip az sayıdaki kalemden birisidir. Sanatın pek çok disiplinine olduğu kadar, çağdaş düşünce akımlarına da hakimdir. Ayrıca çok az yazar dili onun kadar ustalıkla kullanabilir. Önceki sayılarda, Neş’e Erdok, Nevhiz Tanyeli, Adnan Varınca üzerine yazan Mehmet Ergüven’in bu sayıdaki denemesi Şeker Ahmet Paşa üzerine ve ilgi uyandıracağa benziyor. Pathos’un son sayısında dikkat çekici, Türkiye’de sıklıkla karşılaşılmayan iki şiir dosyasına yer verilmiş: İlki Orhan Tekelioğlu’nun Norveççe aslından çevirisi ve açıklamalarıyla Olav H. Hauge dosyası, diğeriyse Boğaziçi Üniversitesi Çeviribilim Bölümünün Büyükada’da düzenlediği “Island in Translation/Çeviride Ada” adlı çeviri atölyesinin ürünlerinden oluşan bir seçki… Olav H. Hauge dosyası, ilk kez yayınlanan şiirleriyle ve övgüyü hak ediyor. Tekelioğlu’nun sunuş yazısından aktaralım: “Sizin için seçtiğim on şiir, daha önce içeriğinden söz ettiğim ve Hauge’nin son üç kitabından seçmeleri içeren Elma Bahçesinden isimli kitaptan olmayacak. Buradaki çeviriler yakın zamanlarda yaptığım, yazarın erken döneminde yayımlanan üç şiir kitabından. Hauge’nin henüz ünlenmediği, uzak taşrada ve anlaşılması güç bir diyalektle yazdığı yıllardan, eleştirmenlerin henüz fark etmediği, yolladığı birçok şiirin dergiler tarafından reddedildiği, kitap dosyalarının editörler tarafından ağır bir dille eleştirilip rafa kaldırıldığı edebi hayatının en zor yıllarından.” Pathos’un ağırlıklı olarak çeviri şiire yer verdiği bilinen bir gerçek; özellikle 2020 yılı sonunda yayımlanan No.6’dan sonra sayfalarında Türk şiirine ya hiç yer verilmiyor ya da çok az… Bu tercihi anlaşılabilir kılan birtakım gerekçeler öne sürülebilecek olsa da, kuşkusuz eleştirilecek yanları da vardır. Gelecekte nasıl bir yol izleyeceklerini göreceğiz. Şiir dosyalarını, derginin usta kalemleri, Hikmet Temel Akarsu (Elveda Venedik) ve Taner Ay’ın (İffet) öyküleri izlerken, Pathos’ta ilk kez yer alan bir yazarla karşılaşıyoruz; klasik müzik dergisi Opus’un genel yayın yönetmeni, yazar ve eleştirmen Kemal Küçük ve dikkate değer anlatısı “Yükselen Şehir”. Derginin son bölümünde bir başka yenilik göze çarpıyor. Daha önce tiyatro yazılarına, tiyatro dünyasının deneyimli isimleriyle yapılmış söyleşilere yer veren Pathos, ilk kez bir oyun metnine sayfalarında yer veriyor. Usta oyun yazarı Bilgesu Erenus’un fuaye oyunu olarak tasarladığı, 2017 yılında Amsterdam’da dünya prömiyeri yapılan tek perdelik eseri “Themis ile Lombroso” günümüz Türkiyesinde kangrene dönüşen adalet sorunsalını çarpıcı diyaloglarla yansıtırken, sürpriz finaliyle ilgi uyandırıyor.

PATHOS - Tam Takım [1-10. sayılar] %35 İNDİRİM, Kolektif tarafından kaleme alınmıştır. Eser Demir Büyüközkan editörlüğünde hazırlanmıştır. Kitap 2022 yılında 1984 Yayınevi tarafından [İstanbul] 9772687521727 ISBN kodu ile yayınlanmıştır. Satışta olan kitap, yayınevinin 1. baskısıdır. 1.840 sayfadır. PATHOS - Tam Takım [1-10. sayılar] %35 İNDİRİM adlı eser Türkçe dilindedir.

Kitap, 16,5 cm genişliğinde 24 cm yüksekliğindedir. Ağırlığı 5 kg’dır.

Kitap KARTON KAPAKLI cilt bilgisi ile 3 yıl önce eklenmiştir.

PATHOS - Tam Takım [1-10. sayılar] %35 İNDİRİM adlı eser, Kitap > Süreli Yayınlar > Dergiler > Edebiyat kategorisinde Yeni olarak satıştadır.

Kondisyon: Yeni

Ürün kondisyonları ürün açıklamalarında belirtildiği ve/veya ürün fotoğraflarında görüldüğü gibidir. Açıklamada yer alan veya fotoğrafta görülen üründen farklı nitelikte bir ürün gönderilmesi halinde siparişin iadesi/iptali kitantik.com güvencesi ile sağlanabilmektedir.

Ürün 1984 Yayınevi tarafından, PTT Kargoyla ücretsiz gönderilecektir.

1984 Yayınevi - Mağaza Hakkında

Batı düşünce dünyasından farklı olarak, kişinin kendisinden bahsetmesinin “ayıp” addedildiği bir toplumsal geleneğin üyeleriyiz. Bu nedenle, “Biz kimiz, neyi temsil ediyoruz?” gibi sorulara yanıt verilmesi beklenen böylesi bir başlığı uzun ve cafcaflı cümlelerle doldurmak niyetinde değiliz. Ürettiğimiz işlerin (kitap, dergi, broşür, etkinlik vs.), durumlar ve olaylar karşısında sergilediğimiz tavrın, duruşun, söylemin bizim kim olduğumuzu yeterince açık biçimde tarif ettiği, anlattığı kanısındayız.

Yine de bizi tanımayanlar, yakından takip etmeyenler için birkaç kısa cümle yazmak gerekiyor.

***

1984 Yayınevi’nin kuruluş aşamasındaki (2016) temel amacı; henüz Türkçe’ye çevrilmemiş yabancı dillerdeki metinlere, Türkçe kaleme alınmış fakat satmayacağı düşünüldüğü için yayıncı bulamayan Türk yazarlara alan açmaktı. Sırf çok satacağı varsayılıyor diye yayıncılığı fotokopiciliğe dönüştürenlerden olmamakta ısrarcıyız. Değerli metinleri özgün dillerinden, nitelikli çevirilerle okura sunmaya devam edeceğiz.

1984, okurlara duyduğu saygıyı ve sorumluluğu birlikte iş ürettiği çalışma arkadaşlarına da duyar. Yazarlar, şairler, çizerler, çevirmenler, tasarımcılar ve diğer paydaşların haklarına, duyarlılıklarına ve düşüncelerine azami özen gösterir; vahşi kapitalizmin dayattığı çıkara dayalı, yozlaşmış, samimiyetten uzak, düşük ahlâklı ilişki biçimlerini reddeder, aksine dayanışma, dürüstlük, empati ve diğerkâmlığa değer verir.

Son olarak 1984, dünyada ve Türkiye’de yaşanan haksızlıklara karşı kendisini sorumlu hisseder; söyleyeceği sözleri kimseden çekinmeden, sözünü esirgemeden söyler, her şeye burnunu sokar çünkü kendisini ilgilendirmektedir.*

* Jean Paul Sartre: “Aydın kendisini ilgilendirmeyen işlere burnunu sokan insandır.”