#3382511001697 Kitap Edebiyat, Kurgu Roman Dünya Edebiyatı

Semerkant

Kitap Edebiyat, Kurgu Roman Dünya Edebiyatı
#3382511001697

Semerkant

Durumu
Yeni
Kargo
Alıcı Öder
Fiyat
% 5
104,50 TL
110,00 TL
Adet
Stokta 1 adet var.
Sepete Ekle
Yayınevi
Yapı Kredi Yayınları YKY
Basım Yılı
2006
Basım Yeri
İstanbul
Sayfa Sayısı
318
Cilt Durumu
KARTON KAPAKLI
Dil
Türkçe
Boyutlar
Genişlik: 13.50
Uzunluk: 21.00 cm
20622 alışverişte başarı oranı % 98.
1.200 TL ve üzerinde kargo ücretsiz

YENİ KİTAP

Eser Bilgisi

"Titanic'te Rubaiyat! Doğu'nun çiçeği Batı'nın Çiçekliğinde! Ey Hayyam! Yaşadığımız şu güzel anı görebilseydim!" Amin Maalouf, "Afrikalı Leo"dan (YKY, 1993) sonra bu kez Doğu'ya, İran'a bakıyor. Ömer Hayyam'ın Rubaiyat'ının çevresinde dönen içiçe iki öykü... 1072 yılında, Hayyam'ın Semerkant'ında başlayan ve 1912'de Atlantik'te bit(mey)en bir serüven... Bir elyazmasının yazılışının ve yüzlerce yıl sonra okunurken onun ve İran'ın tarihinin de okunuşunun öyküsü/tarihi... Tadımlık: Bazen Semerkant'ta, ağır ve kasvetli bir günün bitiminde, kentin işsiz güçsüz takımı, baharat çarşısının yanı başındaki iki meyhane çıkmazında, Sogd ülkesinin kokulu şarabını içmek için değil, ama gelen gideni gözetlemek ya da çakırkeyif bir kaç akşamcıya saldırmak için dolanıp durur. Ele geçirilen kişi yere serilir, hakaret edilir, baştan çıkartan şarabın kızıllığını ona yüz yıllar boyu hatırlatacak olan bir cehennem ateşine sokulur. İşte Rubaiyat, 1072 yazında, böyle bir olay üzerine yazılmaya başlandı. Ömer Hayyam yirmi dört yaşındaydı ve bir süredir Semerkant'ta bulunuyordu. O akşam, meyhaneye mi gitmişti yoksa dolaşıp dururken rastlantılar mı onu oraya sürüklemişti? Bilinmeyen bir kenti arşınlamanın taze keyfi, biten günün binlerce biçim alışına açık gözlerle bakış... Gelincik Tarlası Sokağında bir küçük oğlan, aşırdığı elmayı göğsünde tutarak tabanları yağlıyor; çuhacılar çarşısında bir dükkânın içinde, bir kandilin kör ışığında tavla partisi sürüyor, iki zar atışından sonra bir küfür ve tıkırtılı bir gülüş duyuluyordu. İplikçiler geçidinde ise, katırcının biri çeşmenin önünde durup yüzünü yıkıyor, sonra da uyuya kalan çocuğunu öpercesine, dudaklarını uzatıp musluğa eğiliyor, susuzluğunu giderdikten sonra ıslak avuçlarını yüzünde gezdirip şükrediyor, içi boş bir karpuzu yerden alarak su ile dolduruyor ve hayvanının başından aşağıya, o da içebilsin diye boca ediyordu. Tütüncüler Meydanında, gebe bir kadın Hayyam'a yaklaştı. Peçesini açtığında ancak onbeş yaşında olduğu anlaşılıyordu. Tek söz etmeden, çocuksu dudaklarında tek gülümseme olmadan, Hayyam'ın elindeki kestanelerden bir kaçını çalıverdi. Hayyam şaşırmadı. Bu Semerkant'da eski bir inanıştı. Bir anne adayı, sokakta hoşuna giden bir yabancıya rastlarsa, yiyeceğini elinden almak cesaretini gösterebilmeliydi. Böylece, doğacak çocuk, onun kadar yakışıklı, onun gibi ince uzun, onun kadar soylu ve düzgün hatlara sahip olacaktır. Ömer, uzaklaşan kadına bakarken, elinde kalan kestaneleri yemeye devam etti. O sırada duyduğu bir uğultu, hızlanmasına yol açtı. Az sonra kendini, zincirinden boşanmış bir güruhun ortasında buluverdi. Kolları ve bacakları upuzun, beyaz saçları dağılmış bir ihtiyar, yere serilmiş, çığlıkları öfke ve korkudan hıçkırığa dönüşmüştü. Gözleriyle yeni gelene yalvarmaktaydı. Zavallının çevresini, yirmi kadar titrek sakallı, sopalı adam almış, az ötede keyifli bir seyirci kitlesi birikmişti. Aralarından biri, Hayyam'ın kızgın yüzünü görünce: "Önemli değil, bu Uzun Cabir'den başkası değil" dedi. Ömer sıçradı, bir utanç dalgası gelip boğazında düğümlendi, kendi kendine: "Cabir, Ebu Ali'nin arkadaşı!" diye söylendi. Ebu Ali, aslında sık rastlanan bir isimdi. Ama ister Buhara'da olsun, ister Cordoba'da, ister Belh'de olsun, ister Bağdat'ta, adı saygı ile anılırsa, kim olduğu kolaylıkla anlaşılır. Bu, İbn-i Sina'dan başkası değildir. Batı'da Avicenne diye bilinen! Ömer onu tanımış değildi. Onun ölümünden onbir yıl sonra doğmuş, ama onu, kuşağının en büyük ustası, bütün bilimlerin üstadı, Mantık havarisi olarak kabul etmişti. Hayyam tekrar söylendi: "Cabir, Ebu Ali'nin en sevdiği arkadaşı!" Cabir'i gerçi ilk kez görüyordu ama, talihsiz yaşamı hakkında bilgisi vardı. İbn-i Sina, Cabir'i kendi halefi sayar, yalnız düşüncelerini sergilemedeki ataklılığını ve pervasızlığını eleştirirdi. Cabir, bu kusuru yüzünden günlerce hapis yatmış, meydan dayağına çekilmiş, son kamçılanması Büyük Semerkant Meydanında, ailesinin gözleri önünde gerçekleşmişti. Cabir bu hareketi asla unutmamıştı. Cesur, gözüpek bir adam iken nasıl olmuştu da böyle ihtiyara dönüşmüştü? Herhalde karısının ölümü yüzünden! Karısı öldükten sonra, yırtık pırtık giysilerle, sendeleye sendeleye, saçma sapan konuşarak dolaşmaya başlamıştı. Cabir'in peşinden, gülüşüp bağrışan, ellerini çırpan, attıkları taşlarla onun, gözlerinden yaş akıtacak kadar, canını yakan bir çocuk ordusu giderdi.

Semerkant, Amin Maalouf tarafından kaleme alınmıştır. Kitap 2006 yılında Yapı Kredi Yayınları YKY tarafından [İstanbul] yayınlanmıştır. 318 sayfadır. Semerkant adlı eser Türkçe dilindedir.

Kitap, 13,5 cm genişliğinde 21 cm yüksekliğindedir.

Kitap KARTON KAPAKLI cilt bilgisi ile 25 gün önce eklenmiştir.

Semerkant adlı eser, Kitap > Edebiyat, Kurgu > Roman > Dünya Edebiyatı kategorisinde Yeni olarak satıştadır.

Kondisyon: Yeni

Ürün kondisyonları ürün açıklamalarında belirtildiği ve/veya ürün fotoğraflarında görüldüğü gibidir. Açıklamada yer alan veya fotoğrafta görülen üründen farklı nitelikte bir ürün gönderilmesi halinde siparişin iadesi/iptali kitantik.com güvencesi ile sağlanabilmektedir.

Kargo Ödeme Durumu
Alıcı Öder

Ürün Martı Kitap Plak tarafından, Aras Kargoyla gönderilecektir. Kargo ücreti 120.00 TL dir ve sipariş anında ödenir. Aynı mağazadan veya ortak kargo anlaşmalı mağazalardan bu ürünle birlikte alacağınız diğer ürünler için ek kargo ücreti ödemezsiniz.

Martı Kitap Plak - Mağaza Hakkında


Eski tozlu raflar arasında kitaplar  alıyor, hamur olmaktan kurtarıp sizinle buluşturuyoruz. 

Eski ve yeniyi birleştirip geleceğe taşıyoruz. 

LİSTE GÜNCELDİR ARADIĞINIZ KİTAP İÇİN SORUN 

1. Siparişler en geç 24 saat içinde kargoya teslim edilir.  Pazar günü kargo şubesi çalışmadığından dolayı Cumartesi 12' ye kadar verilen siparişler Pazartesi günü kargoya teslim edilmektedir. Ortaya çıkabilecek sorunlarda alıcı hızlıca bilgilendirilmektedir.

2. Eserler fotoğraflardaki eserlerdir. Birebir eser fotoğrafı kullanılmaktadır. Eser altlarında çok iyi yeni kitap etiketleri doğrudur bu tür sorulara cevap verilmemektedir. Gönderim yapmadan önce ikinci defa tekrar kontrol yapılmaktadır.

3. Aras Kargo ile gönderim yapılmaktadır. Başka kargo isteklerinizi iletiniz.


Ürünün diğer satışları aranıyor..

Mağaza Yorumları

İşleniyor