Eser Bilgisi

Bu sayı ile beraber Millî Mücâdelenin yeni bir safhasındayız; vatanın istihlâsı ve milletin istikbâli uğrunda girişilen uzun, meşakkatli, çileli ve kanlı seferberlikte artık şafak sökmekte, yol görünmekte ve güzergâh seçilebilmektedir: “Hatt-ı müdafaa” terkedilmiş, “Sath-ı müdafaa”ya geçilmiştir; bütün vatan sathı, hep birden müdafaa edilecek, tamamı birden temizlenecektir düşman çizmesinden!.. Elinizdeki 2. Batı Cepheleri nüshası açılan bu yeni çığırın muhtelif vecheleri ve inkişafına hasredilmiştir. Millî tarihimiz kadar insanlık tarihinin de emsalsiz ve bir daha erişilmesi zor, mucizevî muvaffakiyetlerinden biri sayılmak lâzım gelen Türk Millî Mücâdelesi, gündelik ve basit siyasî-ideolojik tartışmalara, “kişi kültü”ne âlet edilmeksizin ilmî, fikrî ve kültürel derinliği ile idrak edilerek millî, manevî ve tarihî bir şuur hâline getirilebilirse sadece ölçüsüz kıymette bir “mefâhir” ve “kognitiv” bir “âbide” olmakla kalmaz, gelecek nesillerin tamamına, Kıyâmete kadar ışık tutacak, rehber olacak bir ilham, heyecan ve hareket kaynağı olabilir. Bunu henüz başarabildiğimizi söyleyemeyiz, fakat hâlâ en büyük rûhî kudret ve ma’şerî heyecan unsurlarımızdan birinin o kutlu “Mücâdele” ve büyük “Zafer” olduğu şüphe götürmez. Daha önceki sayılardan birinin “Mektub”unda da ifâde edildiği üzere Batı Cepheleri üç sayılık bir münderecât ile ele alındıktan sonra “Millî Mücâdele’nin Muâhedeleri”ni değerlendirmeğe çalışacağız. Şu hâlde -ve nasîb olursa- Eylûl’de çıkacak 151. Türkiye Günlüğü’nde de yüzümüzü Sakarya’dan Afyon’a, Kocatepe’ye, Dumlupınar’a kadar bütün bir Garbî Anadolu’ya çevirip, gözlerimizi İzmir’e mıhlayarak Millî Mücâdelenin Batı Cephelerinde dolaşmaya devam edeceğiz. “Olağan üstü”, “fevkalade”, “hârikulade” ve sâir sıfatların hiç birisiyle anlatılamayacak derecede heyecan ve gurur verici bir yolculuktur bu!.. Elinizdeki sayının muhteviyatına kısaca göz atıldığında görülecektir ki, en başta sarsılmaz bir inanç ve kararlılıkla ve fakat aynı zamanda kılı kırk yararcasına büyük bir temkin, tedbir ve ince hesapla adım adım zafere doğru ilerleyen “Mücâdele”nin yeni safhasındaki en mühim yenilik Millî Meclis Hükûmeti ve onun emrindeki muntazam Millî Ordunun teşkilidir. “Millî Mücâdelede İç İsyanlar” başlığı altında ders kitaplarında okuduğumuz, okuttuğumuz “fitne-fesat-zihniyet ve cehâlet” kalkışmaları artık Millî Ordunun sert disiplini ve enerjik teşkilatlanmasının yanı sıra sevk ve idâresindeki üstün kumanda ehliyeti sayesinde daha kolay biçimde ezilecekti. Bir başka ifâde ile “Çete” reislerinin ”isyan bastırma” hizmeti karşılığında Millî Hareket, Meclis ve Mücâdeleyi fiilen rehin almasından –şükürler olsun!- kurtulmuştuk!.. Bu hususun hakettiği kıymet ve ehemmiyette tebârüz ettirilmesi de bilhassa, bahusus ve betahsis lüzumludur, tarihî ve ilmî-fikrî lâzimedendir, mevadd-ı mühimmedendir, azîz kaariler!!! Yeni “safha”daki diğer bir “yenilik” ve aslâ unutulmaması icâb eden husus ise Mustafa Kemâl Paşa’nın gittikçe pekişen ve tartışılmaz hâle gelen “liderlik” (o zamanın ifâdesiyle “rehberlik”) rol ve misyonunun iyice açığa çıkması, kabul görmesidir. Mustafa Kemâl Paşa’nın liderliği su götürmez hâle geldikçe ve “şafak söktükçe”, tan yerinin alacası aydınlığa döndükçe zihinlerdeki istihâle de hızlanacaktı; çünkü Mustafa Kemâl Paşa demek, Sebahattin Selek’in ifâdesiyle, “ancak büyük işlerle tatmin olacak” bir “mizac” ve karakter demekti. Dolayısiyle Mücâdele süreci muvaffakiyetle ilerleyip inkişâf ettikçe zihinler de fikirler de değişime uğruyordu; tabiî, kimilerinde bir takım endişelerle, ama bilhassa münevver zümrelerin, askerî ve mülkî erkânın ekseriyetinde büyük bir heyecan ve memnuniyetle… Bundan sonra, bu Mücâdelenin muvaffakiyetle neticelenmesinin ardından hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağı, olduğu yerde kalamayacağı aklı başında herkesin hemfikir bulunduğu hususlardandı. Herkesin tasavvur ve tahayyül dünyası genişliyor; memleket, millet ve devlet için yeni bir devrin başlayacağında, “göz teması” ile dahi ittifak edilebiliyordu. Böyle olunca, Millî Mücâdelenin, bir manâda ve aynı zamanda “siyasî mücâdele” hüviyetine bürünmesi de kaçınılmaz hâle geliyordu. Elbette ki, bütün bunların hiç birinde şaşılacak, şayân-ı hayret diye tavsif edilecek bir taraf bulmaya imkân yoktur; insan ve insan topluluklarının, cemiyetlerin, fert ve cemiyet sosyolojisi, psikolojisinin en ibtidâî umdelerine aykırı bir yön de yoktur. “Vâkî olan, ancak vukua gelebilecek olandır” ezelî kâidesi burada da işleyecekti… Sayı editörlerimiz muhterem Nejla Güney ve Fahri Kılıç hocalarımızın yine büyük bir heyecan ve gayretle uğraşarak hazırladıkları bu sayı da diğer eserleri gibi ilim, fikir ve neşir tarihimizdeki yerini şimdiden almış bulunuyor. Emeği ve hizmeti geçen bütün hocalarımıza muharrir ve müelliflerimize dergimiz ve okurlarımız adına samîmî şükran, hürmet ve muhabbet arzına tavassut etmek de bendenizin mükâfatı olmuş bulunsun. Bâkî selâm ve sıhhat, saadet niyâzı ile… Mustafa Çalık

Kitap 2022 yılında Cedit Neşriyat tarafından 1300-2767 ISBN kodu ile yayınlanmıştır. 256 sayfadır. Türkiye Günlüğü adlı eser Türkçe dilindedir.

Kitap, 19,5 cm genişliğinde 27,5 cm yüksekliğindedir.

Kitap KARTON KAPAKLI cilt bilgisi ile 3 yıl önce eklenmiştir.

Türkiye Günlüğü adlı eser, Kitap > Süreli Yayınlar > Dergiler kategorisinde Yeni olarak satıştadır.

Kondisyon: Yeni

Ürün kondisyonları ürün açıklamalarında belirtildiği ve/veya ürün fotoğraflarında görüldüğü gibidir. Açıklamada yer alan veya fotoğrafta görülen üründen farklı nitelikte bir ürün gönderilmesi halinde siparişin iadesi/iptali kitantik.com güvencesi ile sağlanabilmektedir.

Kargo Ödeme Durumu

Ürün Cedit Neşriyat tarafından, Aras Kargoyla gönderilecektir. Kargo ücreti 120.00 TL dir ve sipariş anında ödenir. Aynı mağazadan veya ortak kargo anlaşmalı mağazalardan bu ürünle birlikte alacağınız diğer ürünler için ek kargo ücreti ödemezsiniz.

Cedit Neşriyat - Mağaza Hakkında

Cedit Neşriyat, 1992 yılında kurulmuş olup, o tarihten beri ulusal ve uluslararası düzeyde düzenli faaliyet yürütmektedir. Yayınevimiz, “Tanınmış Ulusal Yayınevi” ve “Uluslararası Yayınevi” niteliklerini haizdir. Yayınevimiz, aynı alanda, farklı yazarlara ait yirmiden fazla kitap yayımlamıştır. Cedit Neşriyat tarafından yayımlanan kitaplar, dünyanın önde gelen üniversite ve kamu kütüphanelerinin kataloglarında yer almaktadır.

Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı (ÜAK)’nın 2019 Ekim Dönemi Doçentlik Başvuru Şartlarında belirttiği üzere, “Uluslararası yayınevi: En az beş yıl uluslararası düzeyde düzenli faaliyet yürüten, yayımladığı kitaplar dünyanın bilinen üniversitelerinin kataloglarında yer alan ve aynı alanda farklı yazarlara ait en az 20 kitap yayımlamış olan yayınevi”dir.